Ben tenisle henüz dokuz yaşında iken tanıştım.
İlk başladığımda tenis derslerinde çok sayıda insan olduğu için kendimi pek geliştirememiştim. Ama o günden bu yana kesintisiz sevmeye ve azimle oynamaya devam ettim.
Belirli bir seviyeden sonra derslerde birebir eğitim almaya başladım ve bu
sayede tenisle ilgili çok daha fazla şey öğrendim ve kendimi olabildiğince
geliştirdim.
Sıfırdan başladığımda hiçbir teknik bilgim yok iken şuan neredeyse tüm
terimleri ve hareketleri biliyorum. Yine başlarda tenis raketinin nasıl
tutulduğunu bile bilmezken artık maçlar için performans takımına hazırlanıyorum.
Tenis basit görünümünün aksine öğrenme süreci uzun ve zor olan bir spor. Zamanla
öğrendiğiniz her şey bir refleks, bir alışkanlık olarak kortta hareketlerinize
yansır. Sanılanın aksine teniste kollardan çok ayaklarınız çalışır. İyi bir
vuruş, iyi bir duruşla mümkün olur ve kortun tamamına hâkim ve hızlı olmanız
gerekir. Bu da ancak sürekli ve sıkı bir çalışma ile kazanılan kondisyonla gerçekleşir.
Bunun için maça hazırlanan tenisçiler genelde sabah 1,5 saat, öğleden sonra 1,5
saat çalışma yaparlar.
Eğer teniste başarılı olmak istiyorsanız sabır ve emek gerek. Okulumuzun
sayfasına bu yazıyı yazmaktan mutluluk duyuyorum.
Kısa hikâyemi okuduğunuz için teşekkür ederim.
Sevgiler…
Deniz BAŞBUĞ